Kişisel Yayın, Kitap Bastırmak, Kitap Yayınları, Kitap Yazmak, Self-Publishing
Kitap Yazmakla Biter mi?
Kitap, yazıldıktan sonra eğer adından “kitap” diye söz edilecek hale gelmişse yepyeni bir süreci başlatır. Yani bir şeyler yazmakla onu basılı hale getirmek arasındaki fark, kalıcı bir eser ortaya koymaktan ibaret değildir. Bundan sonraki süreci ister yazarın kendisi takip etsin, isterse çalıştığı yayınevi, başlı başına bir emek dönemidir. Kolay olduğu söylenemez ama doğru yollar ve adımlarla çok daha kısa bir aşamadır aslında.
Kitabın basılması, dağıtım ve reklam aşamalarının ötesinde akla çok fazla gelmeyen, ancak uzman biri ya da bir kurumla kontrol edilen telif konusu gündeme gelir.
Kitabı yayımlayan yayınevinin konusu olan telif sürecinde talep edilenler ya da önerilenler tamamen yayınevlerinin politikasına göre değişir. Yani yazar sözleşme imzaladığı sırada neyi ya da neleri yayınevine vereceğini bilmek durumundadır aslında. Bunu oldukça adil ve usullerine göre yapan yayınevleri olduğu gibi, işi tamamen ticari ve içinden çıkılmaz bir boyuta taşıyanlar da söz konusu. Elbette burada kitaba sahip çıkmak için mutlaka kural ve kanunların iyi bilinmesi, mümkün değilse de bir bilenden yardım alınması akla yakındır. Kişisel yayıncılık alanında hizmet veren yayınevlerinin değişkenleri daha fazladır. Bu noktada seçilecek yayınevleri titiz bir araştırma sonucunda belirlendiğinde yazar, daha yolun başındayken hayal kırıklığına uğramaktan korunmuş olur.
Kitap bastırma ve telif ilişkisinin bir başka boyutu da, birçok yazarın ister istemez çekindiği “sanatsal hırsızlık” konusudur. Bu azımsanmayacak kadar sık yaşandığı ve özellikle sinema ve senaryo alanlarında gerçekleştiği için, kitabına herhangi bir yatırım değil, eser gözüyle bakan yazar için korkutucu bir durum. O nedenle herhangi bir isim veya karakter değişikliğinde kitabının elinden gideceğini düşünen yazarları, teknik anlamda destekleyen ve koruyan prosedürler mevcut. Eserin yazılma ve bilgisayarda kaydedilme dönemleri, hangi tarihlerde kayıt altına alındığı artık kolaylıkla tespit edildiğinden, noter aşamasına gerek kalmadan da sorun çözülebiliyor. Geri kalan işlem de yayınevi ve yazar arasındaki iletişim ve güvenirlik üzerinden ilerliyor. Bunun da en başından konuşulacak olan telif süreçleri ve yöntemleri, talepler üzerinden anlaşılması söz konusu.
Yine de yazarların, özellikle bağımsız yazar ve kişisel yayıncılık ilişkisi üzerinden yürüyen aşamalarda konunun uzmanı olduğu belli, yazara güven veren ve işi hakkıyla yapan yayınevi seçimlerine yönelmeleri gerekiyor.
Bunun da en güzel yolu, uzun da olsa kapsamlı bir araştırma süreci ile her aşamanın göz önünde tutularak yapılması.
Kitap yazmak ve kitap bastırmak arasındaki farkın tamamen bazı teknik ve hukuki yollarla belirlendiği, bir yazar için çok keyifli olmasa da işinin ehli bir yayınevi ile çok rahat geçirilecek bir süreç olduğunu belirtmekte fayda var. Yazar, eserine ve onunla ilgili beklentisine odaklanırken, yayınevi de bu noktada devreye girerek eserin sorunsuz ve kaliteli bir şekilde basımını gerçekleştirmiş olur böylece.
Yorum yap
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.