Kişisel Yayın, Kitap Bastırmak, Kitap Yayınları, Kitap Yazmak
Kitap Yaz ve Bir Eleştirmenin Olsun…
Yazarken sonunda ne olacağı hiç akla gelir mi? Bir yazar kitap yazarken her şey bittiğinde kendini nerede ve nasıl göreceğini önceden imgeler mi? Bunun yanıtı kişiye ve ortaya koyduğu yapıta göre değişse de aslında gerçekten kalıcı bir şeylere imza atmak isteyen ve sancılı süreçlerin her birini başarıyla tamamlayan yazarların sonunda karşılaşacağı kişi, mutlak bir eleştirmendir.
Profesyonel bir eleştirmen olmasa da her okur, okuma sürecinde farkında olmadan eleştirmen kimliğine bürünür. Bunu bilinçli yapan; titizlikle eseri inceleyen, notlar alan, gerekirse ve yaşıyorsa yazara ulaşacak kadar ileri götürenler olduğu gibi, sessiz sedasız içsel tepkilerle eseri yorumlayan okular da kitap yazarının eleştirmenleri olarak hazır bulunurlar. Eğer yapıt gerçekten bir meselesi olan, ortaya farklı ve yeni bir şeyler koyma iddiasındaysa, profesyonel eleştirmenler de yolculuğun sonunda yazarı karşılayacaklardır. Eleştirmen, adından kaynaklanan çağrışımlar dizisi nedeniyle çok da kucaklanan bir kişi değildir. Yapıcı ama olumsuz eleştiriler eninde sonunda bir başarıyı işaret etse de çoğu zaman yazarı gücendirmesi kaçınılmazdır. Bu tamamen egoyla ve başka bir sürü psikolojik ve sosyolojik temellendirmelerle açıklansa da insan, doğası gereği kendi yarattığına sevdalanma eğilimi taşır. Kötü bile olsa onu sahiplenir ve üzerine söylenecek tek bir negatif söz, onu kamçılayabildiği gibi tamamen içine dönmesine de neden olabilir. Bu nedenle kitap eleştirisi her zaman kolaylıkla yapılamaz.
Cesur, kendinden emin eleştirmenler kadar, karşısındakinin duygu durumunu gözetenler de olsa da genel olarak eleştirinin temel mantığında her şeyi biraz daha işler hale getirmek ve eninde sonunda gelişimi hedeflemek vardır. Tabii, doğru ve ölçüsü kaçmadan yapıldığında…
Yazar kadar eleştirmenin de bir sürü aşamadan geçmiş olması ve yeniliklere açık olması tercih sebebidir. Bunu yapamayanların, ille de aynı çerçevede dönüp durması kaçınılmaz olduğu gibi, bir takım yazarları da ister istemez kabuklarını kırma konusunda engeller. Bunun; kitap yaz, ama sonunda bir eleştirmene tesadüf et düşüncesini çok da keyifli bir şekle sokmadığı apaçık. Zira, kitap yazmak zaten yeterince büyük riskler ve kendiliğinden gelişen endişelerle yüklüyken bir de ansızın kendini ve sözlerinin varacağı yeri çok da bilmeyen bir eleştirmenin yaratacağı düş kırıklığı ortaya çıkıverir. O nedenle iyi bir okur olan ve farklı olanın değerini bilen bir eleştirmen, kendi halinde bir yazarı hiç beklemediği yerlere de taşıyacak olan kişidir.
Yorum yap
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.