e-book, e-kitap, Kişisel Yayın, Kitap Bastırmak, Kitap Yayınları, Kitap Yazmak, Self-Publishing
Kitap Yazmak Ya Da Yazmamak…
Kitap yazmak, tek başına ilerleyen bir süreç olmamıştır hiçbir zaman. Bir kişi, eğer sözcükleri birilerine ulaşsın isteğiyle yazıyorsa, üzerinde, “Acaba yayımlanacak mı” baskısı olduğu sürece, tuhaf bir geri çekilmeyi de beraberinde yaşar. Üstelik tarihte Kafka’dan Dostoyevski’ye bir çok değerli ve başarısı asla yadsınamayacak yazarın bile yayınevlerinin kapısından döndükleri düşüncesi, bu açmazı destekler durur. Neyseki, bir zamanlar Virgina Woolf ve bir çok dönem arkadaşı yazar gibi sırf kadın olduğu için geri çevrilen yazar kalmamıştır. Ancak hala, yayınevleri bitmek bilmeyen yeni gönderimleri değerlendirmekte, çoğunu geri çevirmek zorunda kalmakta. Bu kadar çok sesli bir ortamda kendine yer edinebilmek, yetenek ve kaliteli üretim kadar şans faktörünü de bünyesinde barındırıyor.
Günümüzde, yayınevleri giderek azalmakta ama yazar sayısı ilginç bir şekilde artmaktadır. Dolayısıyla tüm bunların üzerine bir ışık gibi düşen kişisel yayıncılık tam zamanında devreye girmiş, yazarlara diledikleri şansı yaratma fırsatı vermiştir. Dijital platformda yazar olmanın pek çok faydası var. Kitabını istediği şekilde bastırma, zamanlamasını ayarlama hatta gerekirse editoryal bir hizmet alma şansı veren kişisel yayıncılık, kitap yazmanın, “nasılsa basılmayacak” endişesini tamamen ortadan kaldırıyor. İster e-kitap, ister basılı kitap olarak tercih edilebilen ve bağımsız yazarlığın aslında çok daha avantajlı bir durum olduğunu artık gönül rahatlığıyla söyleyen kişisel yayınevleri, ortamdaki kaosu çok sesli ve renkli bir hale evirmeyi başardı. Üstelik ne olursa olsun ciddi bir araştırmayla bakıldığında bu sayede yalnızca üretime zaman ayırması gereken, geri kalan prosedürler için uğraşmayan bir yazarın elde edeceği getiri yadsınamayacak denli fazla. Bilinen yayınevlerinden hiçbir farkı olmayan, hatta çok daha fazla olanağı yazarına sunan yazardandirekt yayınevi ise, böyle gelmiş, böyle gider kabullerini tamamen aşan yepyeni bir anlayışla yazarlarıyla buluşmaya devam ediyor. Her bir yazarına özel ilgi ve yaklaşım sunarak kitap yayıncılığına yepyeni ve modern bir soluk getiren yazardandirekt, yazara sadece yazmak için enerji harcaması yönünde teşvik veriyor.
Bu demek değil ki, bağımsız yazar bu şekilde telifsiz ve şansının el verdiği imkanlarla kendi piyasasını oluşturmak zorunda kalacak. Aksine, piyasadaki en yüksek telifler, incelikle tasarlanmış kitap kapakları ve istenildiği takdirde imdada koşan editöryal hizmet, yazarın tam anlamıyla basılı ya da e-kitap olarak bir eserini kalıcılaştırmasını sağlıyor. Bu anlamda bağımsız yazar olmanın, salt yazarın değil, ona bu fırsatı suran kişisel yayınevlerinin de katkısıyla, alımlayıcıya ulaşma şansı çok daha yüksek oluyor. Kitabevi ve mağazalarda okur bulabildiği gibi e-kitap olarak da bu ihtimal artıyor.
Bu anlamda önüne çekilen engellerle kırılıp küsen, kalemini dilediğince kullanamayan yüzlerce yazar için kişisel yayınevleri, özellikle de yazardandirekt bu tutkuyu perçinleyip, pek çok gölgede kalan yazarın günışığına kavuşmasını sağlıyor. Ticari beklentiler doğrultusunda, yeterince pr yapmayacak konuların tıpkı tarihteki örnekleri gibi geri çekilmesine ve öylece unutulmasına neden olan sonsuz sıra beklemeler artık yerini dijital ortamdan basılıya, çok farklı ve renkli seçeneklere bıraktı. O nedenle, yazmaktan ötesini düşünmek, eserin birilerine ulaşıp ulaşmayacağı kaygısına yenilmek tarihin tozlu sayfaları arasında kaldı. Yazarlar artık küsüp kabuklarına çekilmek yerine, dilerlerse Dünya’ya ulaştırabilecekleri eserleriyle çok daha şanslı ve rahat bir yazım sürecine sahipler. O yüzden yazmak ya da yazmamak bunca imkanın içinde tamamen yazarın kaleminin gücüne kalıyor artık.
Blog Yoruma Kapalı