Yazarlar eserlerini yayımlatmaya karar verdikten sonra beraberinde gelecek sürece genellikle hâkim olmazlar ve olmaları da gerekmez. Yazmak yeteneğiyle donanımlı birinin; bu süreçlerde hangi aşamaları ne şekilde yaşayacağını çoğunlukla seçtiği yayınevi belirler. Yazarın kitabını kendi imkânlarıyla yayımlama isteği pek çok hukuki ve teknik prosedürü de beraberinde getirir. Yazardan Direkt Yayınevi yazara sadece iyi bir editöriyel destek ve kapak tasarımı sunarak, “Kendi kanatlarınla uç!” demiyor, aksine yazara pek çok destek sağlıyor. Bunlardan en önemlisi de Yazar Danışmanı…

Yazar danışmanı düzenli olarak üzerinde çalışılan kitap ve gelinen aşamalar hakkında ekipten bilgi alır ve bunu yazara iletir. En tecrübelisinden en acemisine kadar her yazar heyecanlı ve heveslidir, danışman bu sürecin yazar tarafından daha sakin geçmesini sağlar. Bir yandan kişisel yayıncılığın getirilerinden biri olarak yazar; yapılan anlaşma ve yayınevinin sınırları dâhilinde kitabının kapağı, satış mecraları gibi pek çok konuda söz sahibidir.  Dolayısıyla her adımdan haberdar olmak ister, istediği an ulaşabileceği ve doğru bilgi alabileceği bir danışmanı olduğunu bilmek yazar açısından iç rahatlatıcıdır. Yumuşatmadan ziyade eğer yazarın endişesi varsa o endişeyi kaldırmaya çalışır. Yayınevinin yazarın arkasında olduğunu yazara hissettiren kişi yazar danışmanıdır.. Özetle yazar danışmanı, çalışma esnasında ve sonrasında yazarın her sorusuna yanıt verir.

Yazar bunları bilmeyebilir, danışmanın var olmasının amacı budur. Yazara bilmedikleri / bilmek istedikleri hakkında bilgi verir ancak sanılmasın ki danışman sorulan her sorunun cevabını ezbere bilir… Gerektiğinde ekipten bilgi alır, araştırır ve yazarın sorularını en doğru şekilde cevaplar.

Web sitelerimizde telefon numaralarımız ve iletişim formlarımız var, sosyal medya mesajlarına mümkün olduğunca dönüş yapmaya çalışıyoruz, telefon ve mail ile de her zaman ulaşılabiliriz. Genelde 48 saat içinde dönüş yapıyoruz, bazen yazarlar sabırsız olabiliyorlar ancak yoğunluk durumumuza göre ilerlemek durumundayız. Bazen de maillerimiz spam/junk kutusuna düşüyor, yazar maili görmüyor, telefon numarasını vermek istemiyor ve iletişim kesiliyor, böyle durumlarda genelde birkaç hafta ya da birkaç ay içinde bir şekilde yeniden iletişime sağlanıyor.

Her yazar özeldir, her yazı da özeldir, biz de bunu mümkün olduğunca hissettirmeye çalışırız, özel demek mükemmel demek değildir. Bazen yazılanların geliştirilmesi, çalışılması gerekebilir, bazen de yazarın yazım becerilerini geliştirmesi gerekebilir ama tüm bunlar özel olmadığı anlamına gelmez. Danışman, iletişimde olduğu her yazar/yazanla özel bir ilişki kurar yani herkese standart cevaplar vermez, gerçek bir sohbet ortamı olur. Bu durumu Bihter Şahin şöyle anlatıyor; “Her yazarla olan iletişimimiz, o yazar ve eseri özelinde şekilleniyor. Son ana dek eseri konusunda heyecan duyan ve bu heyecanı bölüşmek isteyen yazarla birlikte biz de aynı duygularla çalışıyoruz.”

Takip yetisi kuvvetli olmalı, planlı ve düzenli olmalı. Danışman bir ay içinde ortalama 50-60 kişiyle görüşür, bu kişilerin bilgileri ve isteklerini öğrenir; gönderilen teklifleri takip eder, anlaşma sağlanan yazarların projelerini takip eder. Proje bittikten sonra da yazarla iletişimde kalmaya devam eder. Planlı ve düzenli olmazsa bu kadar işin takibi mümkün değildir… Samimiyet, güler yüz, kriz yönetimi gibi özellikler de hayli önemlidir. Bu kadar yoğun ve sık görüşme yapan bir insanın elbette konuşmayı sevmesi ve hitabet konusunda, karşısındakine güven verecek yetkinlikte olması, bu mesleğin sırrı olarak nitelendirilebilir.